MAHİR ÜNAL: GERÇEĞİ KORUMAK İÇİN YAPILAN DÜZENLEMEDEN KİM RAHATSIZ OLUR

Dezenformasyonla Mücadele Yasasının ne getireceğiyle ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti TBMM Grup Başkan Vekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, “Dezenformasyonu suç kapsamına almamız gerekiyordu. Bütün dünyada bu yönde çalışmalar var. Gerçeği korumak için yapılan düzenlemeden kim rahatsız olur” dedi.

Yalan ve yanıltıcı haberle mücadeleye ilişkin hazırlanan 40 maddelik dezenformasyonla mücadele yasa teklifi AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partili milletvekillerin ortak imzası ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na sunuldu. Yasa teklifinin hazırlanmasında önemli rol oynayan AK Parti TBMM Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, TRT Haber’in canlı yayınında kanun teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Programda dezenformasyonla mücadele yasasının ne getireceği ve ne getirmeyeceğini yanıtlayan Ünal, dezenformasyonla mücadelenin siyasi bir mesele olmadığını belirterek, “Dezenformasyon bir bumerang gibi döner ve herkesi vurur” ifadelerini kullandı.

1 YILDAN 3 YILA KADAR HAPİS CEZASI OLABİLECEK

Ünal, konuşmasında şunları söyledi: “Kanunla birlikte halk arasında korku, panik ve endişe yaratmak öze amacı ile ülkenin kamu barışını bozmaya yönelik olduğunu hakim karar verecek. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olabilecek. Kişi buradan ceza alsa bile temyize açık. Bütün bunları ifade özgürlüğünü herhangi bir şekilde kısıtlamamak için bu hassasiyeti gösterdik. Gerçeği kaybettiğimizde her şeyi kaybederiz.

 İNTERNET HABER SİTESİ ÇALIŞANLARINA YENİ HAKLAR

Bütün dünyada dezenformasyonla ilgili alarm durumunda. Almanya dezenformasyonla mücadele ile ilgili düzenlemeler getirdi. İtibar suçu diye bir ek getirdi. Dezenformasyon suçu daha çok kamu görevi yapan kişilere yönelik. Dezenformasyonu yayan yapıların bilgi haberde güven oluşturmasını sağlamak gerekiyor. Basın kanunu ile düzenlemeye başladık. İnternet haber siteleri uzunca bir süredir, süreli yayınların haklarına sahip olmak istiyorlardı. İnternet haber gazeteciliğini de basın kapsamına da alarak, yazılı medyada çalışan basın mensuplarıyla eşit hale getirdik ve basın kartı alabilmelerine olanak sağladık. Sosyal ağ sağlayıcılara çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet sunma yükümlülüğü getirdik. Bu sayede çocukların gelişimini etkilemeyecek tedbirleri aldık. Dijital hizmetler yasasında var olan raporlama yükümlülüğünün kapsamını genişlettik.

DEZENFORMASYONLA MÜCADELE TÜRKİYE’NİN DE DEĞİL BUGÜN BÜTÜN DÜNYANIN SORUNU

Dezenformasyonla mücadele siyasi bir mesele değil. Dezenformasyon bir bumerank gibi döner ve herkesi vurur. Dezenformasyonla mücadelenin bir siyasi görüşü olmaz. Dezenformasyonla mücadele Türkiye’nin de değil bugün bütün dünyanın sorunu. Çünkü bütün dünya bugün internet, bilginin hızla yaygınlaşması, sanal dünya, gerçeklik sonrası çağ, dijital çağ… Bütün bunlar bize neyi getirdi? Gerçeklik kaybı gibi bir tehdit ve tehlikeyle bizi karşı karşıya getirdi. Bugün insanın en temel ihtiyacı, hakikat ihtiyacıdır. İnsan hakikati kaybederse her şeyi kaybeder. Biz dezenformasyonla mücadeleyi gerçeklik kaybını ve hakikati korumak adına gerçekleştiriyoruz.”