![]() |
Tweet |
FATİH YILDIZ’DAN DUYGUSAL KALEM "BAHTİYAR YOKUŞU MU? TEKKE YOKUŞU MU?" YAZISI OKUYUCULARIYLA BULUŞTU
Haber: Bilal EVRAN
Dulkadiroğlu Belediyesi, her yıl düzenli olarak yayımladığı kültür ve tarih temalı dergisinin 5. özel sayısını okuyucularla buluşturdu. Bu özel sayıda yer alan içeriklerden biri ise özellikle dikkat çekti. Dulkadiroğlu Belediye Başkan Yardımcısı Fatih Yıldız, derginin bu sayısına özel olarak kaleme aldığı “Bahtiyar Yokuşu mu? Tekke Yokuşu mu?” başlıklı yazısıyla hemşehrilerinin gönlünde adeta bir nostalji rüzgârı estirdi.
Derginin kapağında Bahtiyar Yokuşu ve yokuşta yer alan tarihi yapılar yer alırken, Yıldız’ın yazısı ise çocukluk anılarının geçtiği Tekke Mahallesi ve onun dik yokuşlarını, mahalle kültürünü ve zamanın ruhunu okuyucularla samimi bir dille paylaştı. Fatih Yıldız, kaleme aldığı bu yazıda yalnızca bir mahallenin değil, bir dönemin sosyal yapısını, dostluklarını, mücadelelerini ve samimiyetini gözler önüne serdi. İşte o yazı, özgün haliyle sizlerle:
Bahtiyar Yokuşu, tarihi dokusu, eski evleri, kültürü yaşam biçimi ve tarzı ile Kahramanmaraş'ımızın eski şehrini, kadım kültürünü temsil ediyor. Dulkadiroğlu Belediyemiz de bu dergiye "Bahtiyar Yokuşu" adını vermiş ve bu sene beşinci sayısıyla inşallah sizlerle buluşacak.
Ama ben Bahtiyar Yokuşunu değil, tam karşısında ulu bir çınarın dalları gibi duran Tekkenin yokuşlarını anlatacağım. Çocukluğumun geçtiği o zamanlar için, varoş diye tabir edilen, şehrimizin kırsal kesimlerinden gelen vatandaşlarımızın oluşturduğu şehir merkezine beş dakikada inilen, (nerden biliyorum çocukluğumda çok saat tutup gidip gelmişliğim var.) Tekke Camii, Kırıkkale Camii, Hacı Ömer Camii, Nahır Önünden, Şekerdere tarafından ve Eski Halin oradan, Cink Pınarına çıkılan dik yokuşlarıyla, hacısıyla hocasıyla, bitirim delikanlılarıyla meşhur yerleşim yerimizin adıdır Tekke
Tutlu Hocası, Tekke Camiinde Mustafa Hocası, Nazifin Kahvesi, Kürdün Kahvesi, Tekke Sporun gençleri, Sır Sporun Lokali Yunusun Kahvesinde gençlerinin büyüdüğü, Sevim Bakkalı, meşhur Şef Bakkalı, Yaşar Bakkalı, İsmet Bakkal, Muhtar Ejder Nacaroğlu, Nazif Mencik'i ve marangoz atölyelerinde sandıkçıların oyma yaparken çıkardığı tokmak seslerinin olduğu, garibanlığın ayıp sayılmadığı herkesin çoluk çocuk demeden çalıştığı ev hanımlarının yazıya çapaya gittiği, Başçıl Bağdat Ablanın çavuşluk yaptığı, Tekkeli çocukların ayakkabı boyadığı, küncü çörek otu, simit sattığı, bu çocuklardan hakimlerin savcıların ve işadamlarının çıktığı hayatın taa içinden gelen yaşamı bir okul olan, her nefesi hayata biraz daha bağlayan yokuşların yoramadığı insanların yetiştiği yerdir Tekke'nin yokuşları.
Kültürlerin birbirine karıştığı Bertizlisi, Öşlülüsü, Hartlaplısı, Sırlısı, Dönüklülüsü sonradan göç eden Muşlusu hepsinin bir armonı oluşturduğu ve herkesin bir birinden bir şey öğrendiği, herkesin bir birine göz kulak olduğu, sıcak yuvaların olduğu, kibrin yerine mütevazılığın, biriktirme yerine paylaşmanın, boş zaman geçirme yerine çalışmanın olduğu, Tekkeliyim derken gururla söylediğimiz, mahallenin kızına laf atacak adamların alnının karışlandığı, evimizin sokaklar olduğu yerdi tekkenin yokuşları. Kahramanmaraş'ta sanayileşmenin başlamasıyla köyden kente göç başlamasıyla Maraş'ın eski yerleşim yeri olan Divanlı ve Kümbet'in karşısına denk gelen, Maraş'ı yukarıdan seyreden, havadar, Mercimek Tepe'nin yamaçlarına gecekondular yaparak yerleşen ve hayata tutunmaya çalışan güzel insanların olduğu yerdir Tekke.
Çocukluğumda yolları kırmızı toprak çamurdu. Kara taş döşendiğinde ne kadar mutlu olmuştuk. İşte o kırmızı toprak ve çamurdan yaratılmış gibi, çok güzel insanlar yetiştiren Tekke, maalesef artık görevini tamamlamış görünüyor. Şimdilerde ise yerinde dönüşümle tekrar güzel insanları yetiştireceği günleri bekliyor
Tekkede yetişen o yokuşlardan koşarak inen, nefes nefese tekrar çıkan tüm hemşehrilerimize selam olsun. Bugün görev bizlerde hep birlikte Tekkeye borcumuzu ödeme zamanı...