HIZIN KÖRLÜĞÜ VE ANLATAMAMA KRİZİ: ÇÖZÜMÜ UFKA YOLCULUK

Gözümüzün önünde akan görüntüler, hızla tüketilen bilgiler… Peki derinleşmeye, anlamaya ve anlatmaya ne kadar fırsatımız kaldı? İşte bu boşluğu dolduran bir yolculuk var: Ufka Yolculuk.

Orhan Veli’nin o unutulmaz dizelerini hatırlarsınız:

“Bir yer var biliyorum

Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum

Anlatamıyorum!”

Sanki bugünün gençliği için yazılmış gibi.

Telefon ekranının ucunda her şey var: bilgi, görüntü, eğlence… Ama işin garip tarafı, bu bolluk içinde derinlik kayboluyor. Bir şeyi görüyorsunuz, izliyorsunuz, hatta belki öğreniyorsunuz ama anlatmaya gelince tıkanıyorsunuz. Çünkü hız, bizi körleştirdi. Reels’ler, hızlandırılmış videolar, kaydır geç kültürü… Hepsi derinleşme fırsatımızı elimizden alıyor.

Peki çare ne? İşte tam burada yıllardır sessiz ama derin bir çaba sürüyor: Ufka Yolculuk Bilgi ve Kültür Yarışmaları.

Sadece bir yarışmadan ibaret değil bu. Aslında gençlere, çocuklara ve yetişkinlere unutturulmuş bir alışkanlığı hatırlatıyor: okumak, anlamak ve anlatmak.

Geçmişte gençleri kitapla buluşturmak için klasik yöntemler yeterliydi. Ama bugün ekranın cazibesine karşı başka yollar bulmak zorundayız. Ufka Yolculuk da bunu yapıyor. Farklı yaş gruplarına uygun kitaplarla, güncel meseleleri gündeme taşıyarak insanı okumaya davet ediyor.

Her yıl seçilen konular tesadüf değil. Bir bakıyorsunuz Hacı Bektaş Veli’nin Makâlât’ı, bir sene Kritik Analitik Düşünme, başka bir yıl 1001 Hadis Seçkisi ya da Kur’an-ı Kerim Meali. On binlerce insan aynı kitap üzerinden buluşuyor, aynı meseleler üzerine düşünüyor. Şimdiye kadar altı milyon kişi bu yolculuğa katılmış. Dile kolay!

Bu yılın teması ise çok anlamlı: “Nasıl İnanmalı?”

A’râf Suresi 172. ayeti yeniden hatırlatıyor: “İlk sözleşmeni hatırla!” Aslında insana kendi köklerini, kendi hakikatini yeniden fark ettiriyor.

Bir köşe yazarı olarak değil, bir baba, bir öğretmen, bir vatandaş olarak söylüyorum: Bizim neslimizin en büyük ihtiyacı bu. Yavaşlamak, okumak, anlamak ve ifade etmek. Ufka Yolculuk bunun için kıymetli bir fırsat.

Üstelik işin sonunda ödül de var. Birinciler Umre’ye gidiyor, yüzlerce kişiye çeşitli ödüller veriliyor. Ama bence asıl ödül, insanın kendisiyle yeniden buluşması. Çünkü kitaplar sadece bilgi değil insanın ruhuna açılan kapılardır.

“Anlatamıyorum” çaresizliğinden çıkmak isteyen herkese bu yıl bir kez daha davet var: Kitaplarla buluşalım.

Kitaplarla yeniden buluşmak, derinleşmek ve ifade gücünü kazanmak için ilk adımı atın kayıt için ufkayolculuk.com adresine uğrayın.